VMware Tanzu ve Project Pacific Nedir?
VMworld 2019 tüm heyecanıyla devam ederken VMware Tanzu ve Project Pacific açıklaması ile son zamanlarda yapmış olduğu agresif satın alımları müşterilerine deneyimletmeye ilk adımı atmış bulunuyor. Bu projeler kubernetes için mevcut olan modern uygulamaların inşa et, çalıştır, yönet politikasına göre vSphere üzerinde utilize edilebilmesine olanak sağlıyor.
VMware Genişleme Politikası
Yukarıda ki görselde VMware’ın son yıllarda yapmış olduğu satın alımlar ve mevcut ürünleri üzerinden genişleme politikasını nasıl sürdüreceğini görüyoruz. Burada Heptio, PKS , Bitnami ve Pivotal build kategorisinde kalırken Yönetim, bağlantı ve koruma kategorilerinde de ciddi satın alımlar ve mevcut ürün geliştirmelerini görmekteyiz. Örnek olarak Carbon Black ile Big Data ve davranış analizi yaparak siber saldırılara karşı koruma sağlama politikası genişlemekte. Öyle görünüyor ki VMware NSX-T ile birlikte Avi Networks ve Carbon Black entegrasyonlarını sağlayarak hem gelişmiş bir zafiyet tespiti (bu app-monitoringde olabilir) hem de load balancer kısmında enterprise bir seviyeye taşıma amacı taşımakta.
Project Pacific Nedir?
Project Pacific temel olarak kubernetes’i doğal bir vSphere parçası olarak çalıştırma eforu olarak tanımlanabilir. Peki bu ne anlama geliyor?
vSphere admin’leri Project Pacific ile birlikte hem VM’leri hem de container’ları tek bir platform kullanarak (vCenter) yönetebilme kabiliyeti kazanıyor. Bu durum yukarıda ki görselde mevcut olan “Run” bölümü ile alakalı.
Supervisor Cluster
Supervisor Cluster temel olarak bir Kubernetes Cluster’ı ancak worker node’ları için ESXi hostları kullanmakta. Bu durumun doğal sonucunda ise kubelet artık ESXi içerisinde koşacak ve vSpherelet olarak isimlendirilecek.
ESXi Native Pod
Project Pacific için açıklanan ikincil konsept ise ESXi Native Pod. Peki nedir ESXi Native Pod?. ESXi Native Pod, Supervisor Cluster içerisinde bir iş yükü deploy olduğunda virtual machine olarak ESXi üzerinde başlatılan bir instance oluşma durumu. Oluşan bu VM ciddi derecede ufak bir operating system’a sahip olacak ve direkt olarak ESXi run-time’da container olarak başlatılacak. VMware bu VM’i CRX olarak adlandırmış. Peki bu durum bizlere ne katacak derseniz, anladığım üzere kubernetes’in hafiflik ve hızını VM’lerin izole ve güvenli olma durumuyla harmanlamış olmak diyebilirim.
Yüksek Performanslı ve güvenli bir işletim sistemi ile oluşturulan Native POD’ların, standart işletim sistemleri (Linux VM, Baremetal) üzerinde koşma durumuna göre bizlere ciddi rahatlık ve hız sağlayabileceğini söyleyebilirim. İlerleyen süreçte benchmark’lar gelecektir.
Guest Cluster
Project Pacific için açıklanan üçüncül konsept ise Guest Cluster. Guest Cluster, virtual machine kümelerinin Supervisor Cluster üzerinde koşma durumudur. Developer’lar guest cluster’ları kullanarak kendi kubernetes uygulamalarını vSphere üzerinde koşturabilir ve onların perspektifinden bu durum Native Kubernetesin vSphere üzerinde koşma durumudur.
Daha Detaylı bilgi için şu makaleyi incelemenizi öneririm : https://blogs.vmware.com/vsphere/2019/08/project-pacific-technical-overview.html
Tanzu Mission Control Nedir?
Tanzu Mission Control’ün temel amacı nerede çalışıyor olduğuna bakmaksızın kubernetes cluster’lar için tek bir kontrol noktası oluşturmak. Tanzu sadece vSphere üzerinde koşan kubernetes için değil, aksine public cloud veya her hangi başka bir ortamda koşan kubernetes cluster içinde tek bir yönetim ve kontrol noktası sağlayacak.
Oluşturulan bu “tek” yönetim noktası ile life-cycle management, initial deployment, upgrade, scale ve delete işlemleri de Cluster API denilen bir open source proje ile gerçekleştirilecek.
Bunların dışında Tanzu içerisinde health monitoring, backup/restore, policy bazlı güvenlik seçenekleri de yer alacak.
Sonuç
Sonuç olarak hem Project Pacific hem de Tanzu nerede olursa olsun Hem VM’leri hem de kubernetes Cluster’ları tek bir merkezden kurma, yönetme, genişletme, izleme, güvenlik sağlama durumlarını bizlere sağlıyor olacak. Sürekli büyüyen ortamları düşündüğümüzde yönetim modüllerinin fazlalığı ciddi derecede can sıkıcı olmakta. Öyle görünüyor ki; “datacenter in a box” durumu çok yakın!
Referans : Cormac Hogan